Lier hızlı adımlarla sınıftan çıkarak koridorun diğer ve loş ucuna doğru ilerlemeye başladı.Birden bütün sinir sistemi alt-üst olmuştu.Yine de sakinliğini korumaya çabalıyordu.Adımlarındaki tizlik ve kulakta yarattığı yankımalar bile beynini uyuşturmaya yetemiyordu.Normalde fazla sinirlenmezdi ama hızlıca sertleşen bakışlarından dolayı olayın ciddiyetini çevresindeki herkes anlayabilirdi.Gözleri fazla aramaya gerek kalmadan Sam’e odaklanmıştı ve ilk defa çevresindeki insanların dağılmasını beklemeden uzun adımlarla yol alıyordu.Koridorun mermerimsi taşlarının soğukluğu ayakkabılarını aşarak Lier’in vücudunda büyük bir ısısal dalgalanma yaratıyordu.Oldukça hassas kulakları öğrencilerin seslerinden çok biraz önce tanık olduğu konuşmaya odaklanmıştı.Sam’in yanına yaklaştığında kenarında duran birkaç kişiyi iteledi ve Sam’in koridorun ortalarına doğru çekerek konuşmaya başladı; “-Sen ne yaptığını sanıyorsun.” Dedi.Birden öfkesi yüzünden kendisini tıkanmış gibi hisseti ve ağzını birkaç kere açıp kapayarak sonunda en iyisinin ilk Sam’in tepkisini almak olduğuna karar verdi.Sam oldukça şaşkın bakışlarla geri çekildi.Lier bu şaşkın bakışların altında oldukça sinsi tavırların yattığını bildiği için sert bakışlarını Sam’in üzerinden çekmedi.Sam hafifçe serbestleşerek ukâlâca konuşmaya başladı; “-Okuldan atılmamak için yapmam gerekeni yaptım.Kim olsa aynı şeyi yapardı Joseph.” Lier bu cümleyi duyduktan sonra kafasını hafifçe sola doğru çevirdi ve; “-Doğru ya!Senin başının derde girmemesi için benim öğretmenlerin gözünden düşmem lazımdı.Bu kadar alçaldığını unutmuşum.” Dedi yüksek bir sesle.Sam’le çocukluktan beri arkadaşlardı ama Sam’in bu okula geldiğinden beri değişmiş olması aralarına oldukça büyük bir mesafe koymuştu.Sam’in oldukça tuhaf giyinen ve genelde gülmemeyi tercih eden kendince havalı arkadaşları aralarındaki mesafeyi arttırmaktan çok Sam’i de onlardan birine dönüştürmeye başlıyordu.Sam umursamaz tavırını bozmayarak birkaç kelime daha etti; “-Hadi ama Joseph.Senin kopya çektiğine hangi öğretmen inanır ki!Çoğu seni ilâh olarak görüyor.Sadece benim yapmadığımı kanıtlamak istedim.Umarım annesinin minik kızı Josephine bütün gün ağlayıp zırlamamıştır.” Lier oldukça sinirlenerek Sam’in yakasından tuttu ve yavaşça arkadaşlarının arasına iterek; “-Öncelikle bana Josephine deme.İkinci olarak da “benim” kelimesini değiştirmeni öneririm.Çünkü seni tanıyan herkes farkında ki senin o kendini beğenmiş arkadaşların olmadan senin minik beynin kopya çekmeyi bile akıl edemez.İstersen daha fazla kendini toplum önünde düşürme ve gidip öğretmenler odasına gerçeği anlat.Dediğin gibi ; öğretmenler benim kopya çektiğime inanmazlar.Ama senin çektiğine inanırlar.” Dedi ve arkasını dönerek dolabına doğru yürümeye başladı.
Aglo Basnakarb
Mesaj Sayısı : 9 Kayıt tarihi : 28/08/09 Yaş : 28 Nerden : istanbul
Kahraman. Ama rplerinize dikkat edin.Yanlış anlaşılara dikkat etmeksizin yazıyorsunuz.Örneğin; "gidip öğretmenler odasına gerçeği anlat." -> Burada gidip odaya anlamıyoruz.Odadaki insanlara anlattığımızı göstermemiz,aktarmamız gerekir. "öğretmenler odasına gidip, gerçeği anlat" deseydin daha doğru olurdu.Lüfen dikkate alalım.
Konu: Lier Josephine Kress 
Salı Eyl. 01, 2009 4:29 pm
